Fıkıh konusunda en çok merak edilenler
Kesilen tırnaklar gelişi güzel bir şekilde bırakılmamalı, uygun bir şekilde ortadan kaldırılmalı, yok edilmelidir. Bu nedenle tırnak gece veya gündüz her zaman kesilebilir. Caiz görmek, uygun bulmak; caiz olmak; yapılması mahzurlu olmamak, dînen yasaklanmamış olmak gibi anlamlarda kullanılır. Bunun tersi olan “caiz değildir” sözü ise, caiz olmamak, yani yapılması mahzurlu olmak, doğru olmamak veya dînen yasaklanmış olmak demektir. Helal ve mübah olmayan şeylere “caiz değildir” denilmektedir. Bu ifade ile haramlar kastedildiği gibi, zatı itibariyle helal olan ancak hükmen haram olan şeyler için de kullanılır. Ancak cuma vaktinde kendisine cuma namazı farz olan birisinin alışveriş yapması helal değildir. Görüldüğü üzere, bu uygulama hem geçici, hem de herkes için her zaman uygun değildir. Yani ancak zaruret halinde başvurulabilecek bir çaredir. Bu çeşit meselelerde tıp müsaade etmiyorsa, din de müsaade etmez. Çünkü dinin esaslarından birisi de neslin ve canın muhafazasıdır. Erkeklerde saç konusunda bir zorunluk bulunmadığı için, böyle sarkmış olan saçlarının her tarafını yıkamak gerekir.
- Öncelikle bir günah işlerken “Nasıl olsa Allah affeder!..” yaklaşımı yanlıştır.
- Eğer hile yapılır, kanun ve sözleşmede bulunmayana bir hak elde edilirse bu helal olmaz.
- Bu mânâya göre, mahlûkat olmasa da Allah hakîmdir…
Bunun içindir ki, İslâm dini insan hayatına çok büyük bir değer verir ve bu yönde bütün çarelere başvurur. Yapılan bir işe, söylenen bir söze, gösterilen bir davranışa eksi veya artı bir değer katan, kişinin içindeki niyetidir. “Müminin niyeti amelinden / yaptığı işten daha hayırlıdır.” (Mecmau’z-Zevaid, 1/61) manasına gelen hadiste vurgulanan husus, gerçekten dikkate değerdir. Aynı şekilde hanımın ve kızının gönlünü almak isteyen bir insan onlara bir şey vâdederken, “İnşaallah-Allah dilerse” gibi bir ifade kullanır da, söz verdiği şeyi hemencecik almazsa, bu durumda da yalan söylemiş olmaz. Şimdi bak ki, mü’min kardeşine kin ve adâvet ne kadar zulümdür. Çünkü nasıl ki sen âdi, küçük taşları Kâbe’den daha ehemmiyetli ve Cebel-i Uhud’dan daha büyük desen, çirkin bir akılsızlık edersin. Demek ki Sünneti farz, vacip, nafile ve adap diye ayırabiliriz. Sünnetin en yükseği ve en faziletlisi bu sıraya göredir. İnsanın yaşaması için gerekli organları vardır. İşte iman etmemiz gereken esaslarda ruhumuzun beyni kalbi gibidir.
Şüpheli olan şeyleri terk etmek takva sahibi insanların özelliğidir. – Hani sakat doğum yapma ihtimali olan biri vardı ya? Siz, sakat da olsa çocuğun yaşama hakkı elinden alınamaz, demiştiniz. Ben de sizden aldığım cesaretle, dua ederek sonucu beklemeye başladım. Sakat filan değil, nur topu gibi bir oğlan çocuğu ihsan etti bana. Bana cesaret verdiğiniz için, size özel dualar ediyorum. Doğum kontrolü konusunu inceleyen fıkıhçılar, sakat doğma ihtimaliyle çocuğun aldırılmasına caiz görmüyorlar. Özürlü doğmuş bir çocuk, o özür gerekçesiyle nasıl öldürülemezse, ana rahminde yaşamaya başlayan cenin de özürlü doğma ihtimaliyle aldırılamaz, yani öldürülemez. Kaldı ki diyorlar, bazen “sakat doğacak” zannedilen cenin nur topu gibi sağlam bir yavru olarak da dünyaya gelebiliyor.
Elimizde olmadan aklımıza ve hayalimize gelen görüntülerden sorumlu değiliz. Ancak bunları isteyerek yapmak, bizi başka kötülüklere yönlendirebilir ya da ruh halimize zarar verebilir. Ayrıca bilerek ve isteyerek bu gibi fantazilerle hayalimizi doldurmak, hayal nimetini yanlış yerde kullanmak anlamına gelecektir. İslâm dini, toplum hayatını derinden sarsan, ferdî ve içtimaî problemlere yol açan zararlı alışkanlıklara karşı açıktan bir tavır almış, inananlardan bu konuda getirdiği kaidelere uymalarını istemiştir. Sigaranın haram olduğuna dair kesin bir hüküm bulunmadığı için, sigara içen kimselerin arkasında namaz kılmak mekruh olduğu söylenemez. Fakat, yukarıda da dediğimiz gibi, imam olan şahıslar örnek kabul edilen insanlar olduklarından bu alışkanlığı da terk etmeye çalışmalıdır. Yüce Peygamberimizin (asm) hadiste dile getirmiş olduğu müeyyide, af ve mağfiret beklentisi içinde olan -ki her Müslüman bu duygu ile yaşar- bir Müslüman için hiç de yabana atılamayacak türden bir yaptırımdır. Ayrıca “yüz çevirme” şeklinde nitelendirilen bir dargınlık türü de vardır ki, bu, âsî, fâsık, zâlim kimselere karşı sergilenen bir tutumdur, toplumsal yaptırımdır. İnsan yaratılışı gereği, toplum halinde yaşamak zorundadır.
Ayrıca tekrar belirtmek isteriz ki, kanunda belirtilen özel nitelikli kişisel veriler numerus clausus şeklinde düzenlenmiştir. Yani özel nitelikli kişisel verilerin kıyas yoluyla genişletilmesi hiçbir şekilde mümkün değildir. Mekke’de İslamiyetten önce de bazı Hıristiyan gruplar yaşıyordu. Hatta bunların içinde çıkan bazı şairler putları alaya alıyordu. Ancak bu insanlara baskı ve itiraz yapılmıyordu. Peki, ashabın çektiği bu sıkıntının sebebi neydi? Bunun sebebi, Müşriklerin “Allah’tan başka ilah yoktur.” sözünün ne gibi sonuçlar doğuracağını kavramış olmalarıdır. O, soyut bir söz değildir, aksine bu kelime teslimiyeti, boyun eğmeyi ifade etmektedir. Medine’de, İslam inancına dayalı bir toplum oluşunca İslam’ın hayata tatbiki ortaya çıkar.
Bunlara kıymet vermeyerek yemin etmek, çok çirkPinUpbet güncel adres!5@PinUpbethttps://PinUpcasino-tr.com/;PinUpbet. Şarkılarda,temsillerde, eğlencelerde yemin etmek de böyledir. Eskiden askerde, devreler kur’ayla belirlenirdi. Eskiler,daha tecrübeli olduğu için, onu kandırmak zor anlamında, kaçın kur’ası denirdi.Yani böyle söylemekte mahzur yoktur. Sabahın körü ifadesi, sabahın en erken saatinde, ortalığıniyice aydınlanmadığını anlatıyor. Ayrıcanur, aydınlık demektir ki, o saatte aydınlık olmuyor. Hayalperest,hayal kurmayı seven, hayal peşinde koşan; menfaatperest, çıkarını seven, hepkendi menfaatini düşünen kimse demektir.